bugün
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı11
- anın görüntüsü15
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım15
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- karadeniz bölgesinde yaşamak8
- larisalisa'nın parayla şukulatması9
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- icardi190514
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa18
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- en dindar özelliğiniz16
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı25
- doğum gününde hatırlanmamak11
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git13
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
entry'ler (325)
Tuttuğun takim jeneriklik gol yesin de her gördüğünde kahrol e mi!
kesin bir yerlerde bir mallık yapmış olmanın tezahürüdür. farkına varıldığında pişmanlıkla birlikte bir eblehlik de zuhur eder ki... değmeyin işte o vakit.
üst üste bilmem kaç kere dinlendiği halde 'tamam tamam bu son. bi kere daha dinleyeyim sonra uyucam.' dedirten ama bu lafın üstüne yine defalarca dinlenen şarkı.
ritüeli ise şöyle: sigaranın dumanını içine çekiyorsun, ciğerlerde bi süre bekletip 'You show me love, you show me love. You show me everything my heart is capable of' derken bırakıyorsun. sonra 'There my heart goes again
In your arms i' m falling deeper' bölümünde bi nefes daha... bi bakmışsın saat olmuş gecenin bi yarısı.
uyuyabilirsen, buyur uyu artık zaten. neyse bi sigara daha...
ritüeli ise şöyle: sigaranın dumanını içine çekiyorsun, ciğerlerde bi süre bekletip 'You show me love, you show me love. You show me everything my heart is capable of' derken bırakıyorsun. sonra 'There my heart goes again
In your arms i' m falling deeper' bölümünde bi nefes daha... bi bakmışsın saat olmuş gecenin bi yarısı.
uyuyabilirsen, buyur uyu artık zaten. neyse bi sigara daha...
... daha yolun başındasın, değişirsin diyorlar
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar...
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar...
baharın kiraz ağaçlarına yaptığını yapıyorsun sen bana. ve denize bakan evler gibiyim ben seninle. böyle böyle şeyler işte...
'çok seviyorum ben seni' şeklindeki dizilişi daha vurucu olan tümce.
öğretmen olup 9. sınıfların katında nöbet tutup tükürükle birlikte bi dünya da bonus toz yutma gerçeğinden daha sevilesi gerçek.
'susurluk ayranı içmiş bıyıklı erkek şirinliği'yle baş edemeyecek erkek şirinliği çeşididir. peh!
3. kez baştan başlamak ve 'bu defa kesin bitiriyorum ya' demek kaydıyla yine, yine ve yeniden:
oğuz atay- tutunamayanlar
oğuz atay- tutunamayanlar
teyzenin anne yarısı olduğu bilinmektedir. 5 yıl sonra amca da baba yarısı olacaksa, görümcenin yaşı eltinin kaçta kaçıdır? (dedeyi 3 alınız.) şeklinde bir yaş sorusuyla karşılaşırsam artık şaşırmayacağım problemlerdir.
yaş problemlerinin daha detaylı bir anlatımı için (bkz: ömür törpüsü)
yaş problemlerinin daha detaylı bir anlatımı için (bkz: ömür törpüsü)
teoman'a ait muhteşem ötesi şarkı. insana 'eğer bir şarkı yazsam kesin bunu yazardım' dedirten.
bence sarkının içinde iki dua ve bir de önemli soru gizli. şöyle ki:
tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
rastlarsa zamanın birinde(amin)
yaşam sevincin duruyor mu
hala içinde?(evvet)
bir uyansam, uyansam, uyansam uykumdan(amin)
bence sarkının içinde iki dua ve bir de önemli soru gizli. şöyle ki:
tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
rastlarsa zamanın birinde(amin)
yaşam sevincin duruyor mu
hala içinde?(evvet)
bir uyansam, uyansam, uyansam uykumdan(amin)
kıvanç tatlıtuğ'u her ne kadar hazzetmesem de; mert fırat'ı solda sıfır bırakmış, oyunculuk anlamında çok şahane bi performans ortaya koymuş olduğunu söylemeden duramayacağım. ve fakat film biraz 'garip'. ne olduğunu anlamadan filmin ilk yarısı bitiyor. insan neye ağladığını anlayamadan, 'birazdan film bitçek bi toparlanalım, gözler kıpkırmızı çıkmayalım şimdi burdan' diye düşünmeye fırsat vermeden de bitiyor. hülasa gidip izlenir ama öyle de 'çok bi şey' olmayan film.
felsefenin saçma olduğu pek tabi iddia edilebilirdir. fakat bunu temellendirmek gerekir. neymiş efendim düşünüyorsa varmış demek, felsefeyi saçma bir disipline indirgemek için yeterli değildir. hatta komiktir. ya da daha açıkçası bu düşünme biçimi -ki biçim bile değil- kişinin saçmalığının tescilidir.
felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.
felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.
mesajında ya çok haklı, ya da çok haksız olan kişidir. yani ya gerçekten lafı giydirir, ya da kafa açmaktan öte geçemez.
zopzor bir matematik sorusunu şööle kısaca bir bakış attıktan sonra 'hmm, şimdiii' diyerek çözmeye başlayan ve kaşla göz arasında 'evvet' diyerek doğru cevabı bulan insanlar. bi kere de bulamayın ya. bi kere de toplama hatası, çarpma hatası ne bileyim bikaç işlem hatası neyin yapın ya. bi kerecik...
bazı iddialara göre ikizler burcu olan erkektir. bilemiyoruz tabi. şehir efsanesi olabilitesi de var.
asla bir erdal bakkal olamayacak bakkaldır kendisi.