bugün
- vatandaşlık farkı alan otel24
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- icardi190525
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü14
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
entry'ler (325)
Tuttuğun takim jeneriklik gol yesin de her gördüğünde kahrol e mi!
kesin bir yerlerde bir mallık yapmış olmanın tezahürüdür. farkına varıldığında pişmanlıkla birlikte bir eblehlik de zuhur eder ki... değmeyin işte o vakit.
üst üste bilmem kaç kere dinlendiği halde 'tamam tamam bu son. bi kere daha dinleyeyim sonra uyucam.' dedirten ama bu lafın üstüne yine defalarca dinlenen şarkı.
ritüeli ise şöyle: sigaranın dumanını içine çekiyorsun, ciğerlerde bi süre bekletip 'You show me love, you show me love. You show me everything my heart is capable of' derken bırakıyorsun. sonra 'There my heart goes again
In your arms i' m falling deeper' bölümünde bi nefes daha... bi bakmışsın saat olmuş gecenin bi yarısı.
uyuyabilirsen, buyur uyu artık zaten. neyse bi sigara daha...
ritüeli ise şöyle: sigaranın dumanını içine çekiyorsun, ciğerlerde bi süre bekletip 'You show me love, you show me love. You show me everything my heart is capable of' derken bırakıyorsun. sonra 'There my heart goes again
In your arms i' m falling deeper' bölümünde bi nefes daha... bi bakmışsın saat olmuş gecenin bi yarısı.
uyuyabilirsen, buyur uyu artık zaten. neyse bi sigara daha...
... daha yolun başındasın, değişirsin diyorlar
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar...
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar...
baharın kiraz ağaçlarına yaptığını yapıyorsun sen bana. ve denize bakan evler gibiyim ben seninle. böyle böyle şeyler işte...
'çok seviyorum ben seni' şeklindeki dizilişi daha vurucu olan tümce.
öğretmen olup 9. sınıfların katında nöbet tutup tükürükle birlikte bi dünya da bonus toz yutma gerçeğinden daha sevilesi gerçek.
'susurluk ayranı içmiş bıyıklı erkek şirinliği'yle baş edemeyecek erkek şirinliği çeşididir. peh!
3. kez baştan başlamak ve 'bu defa kesin bitiriyorum ya' demek kaydıyla yine, yine ve yeniden:
oğuz atay- tutunamayanlar
oğuz atay- tutunamayanlar
teyzenin anne yarısı olduğu bilinmektedir. 5 yıl sonra amca da baba yarısı olacaksa, görümcenin yaşı eltinin kaçta kaçıdır? (dedeyi 3 alınız.) şeklinde bir yaş sorusuyla karşılaşırsam artık şaşırmayacağım problemlerdir.
yaş problemlerinin daha detaylı bir anlatımı için (bkz: ömür törpüsü)
yaş problemlerinin daha detaylı bir anlatımı için (bkz: ömür törpüsü)
teoman'a ait muhteşem ötesi şarkı. insana 'eğer bir şarkı yazsam kesin bunu yazardım' dedirten.
bence sarkının içinde iki dua ve bir de önemli soru gizli. şöyle ki:
tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
rastlarsa zamanın birinde(amin)
yaşam sevincin duruyor mu
hala içinde?(evvet)
bir uyansam, uyansam, uyansam uykumdan(amin)
bence sarkının içinde iki dua ve bir de önemli soru gizli. şöyle ki:
tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
rastlarsa zamanın birinde(amin)
yaşam sevincin duruyor mu
hala içinde?(evvet)
bir uyansam, uyansam, uyansam uykumdan(amin)
kıvanç tatlıtuğ'u her ne kadar hazzetmesem de; mert fırat'ı solda sıfır bırakmış, oyunculuk anlamında çok şahane bi performans ortaya koymuş olduğunu söylemeden duramayacağım. ve fakat film biraz 'garip'. ne olduğunu anlamadan filmin ilk yarısı bitiyor. insan neye ağladığını anlayamadan, 'birazdan film bitçek bi toparlanalım, gözler kıpkırmızı çıkmayalım şimdi burdan' diye düşünmeye fırsat vermeden de bitiyor. hülasa gidip izlenir ama öyle de 'çok bi şey' olmayan film.
felsefenin saçma olduğu pek tabi iddia edilebilirdir. fakat bunu temellendirmek gerekir. neymiş efendim düşünüyorsa varmış demek, felsefeyi saçma bir disipline indirgemek için yeterli değildir. hatta komiktir. ya da daha açıkçası bu düşünme biçimi -ki biçim bile değil- kişinin saçmalığının tescilidir.
felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.
felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.
mesajında ya çok haklı, ya da çok haksız olan kişidir. yani ya gerçekten lafı giydirir, ya da kafa açmaktan öte geçemez.
zopzor bir matematik sorusunu şööle kısaca bir bakış attıktan sonra 'hmm, şimdiii' diyerek çözmeye başlayan ve kaşla göz arasında 'evvet' diyerek doğru cevabı bulan insanlar. bi kere de bulamayın ya. bi kere de toplama hatası, çarpma hatası ne bileyim bikaç işlem hatası neyin yapın ya. bi kerecik...
bazı iddialara göre ikizler burcu olan erkektir. bilemiyoruz tabi. şehir efsanesi olabilitesi de var.
asla bir erdal bakkal olamayacak bakkaldır kendisi.